Halil İbrahim Sofrası ve Urfa

Halil İbrahim Sofrası ve Urfa





Hz. İbrâhim misafirperver, cömert, sofrası bereketli bir kimsedir. O misafirsiz kesinlikle sofraya oturmaz ve yemek yemezdi. Bu yüzden günlerce misafir gelinceye kadar ağzına lokma almadığı olurdu. Bin Sa’d Tabakâtı’nda Hz. İbrâhim’in künyesini “Ebü’l Edyaf” konuklar babası olarak bildirir. Urfa’da “Evine İbrâhim Halil bereketi düşe” duası halk arasında yaygın olarak kullanılmaktadır. Hz. İbrâhim’in misafirlerine sürekli tirit yapıp ikram ettiği rivayet edilir. Bu yüzdendir ki Urfa’da, Halil İbrahim sofrasının başyemeği tirittir. Tirit, haşlanmış et ve ekmek karışımıyla bugün Urfa’da yapılan, peygamber yemeği diye yöre insanlarınca kabul edilen bir yemek türüdür. Geçmişten günümüze Urfa’da yapılan sünnet törenlerinde, törene iştirak eden misafirlere başyemek olarak tirit ikram edilir. Yine, özellikle Ramazan Bayramı’nın ilk günü sabahı (bayram namazından sonra) birçok evde misafirlere tirit ikrâm edilir. Topluca bayramlaşma yapılır. Küskünler özellikle bugünde “Hz. İbrâhim Sofrası” denilen bu sofralarda barıştırılır. Urfalılar, İbrahim’den aldığı misafirperverliği asırlardır babadan oğula gelen bir gelenek halinde sürdürmektedirler.