Höyük, Şanlıurfa Akçakale yolundan gidilen Sultantepe Köyü’nde yer alır. Eyyübiye ilçe sınırları içerisinde kalan höyük merkeze 24 km. uzaklıktadır. Köyün altında bulunan höyük, yaklaşık 550 m çapında, 43 m yüksekliğinde olup bölgenin en büyük höyüğüdür. İlk kez 1946 yılında Kılıç Kökten6, ardından 1947 yılında A. Dönmez ve William Brice tarafından incelenmiştir. Yüzey toplamalarında; Bakır Devri’nin Geç Halaf ve Ubeyd dönemleri, Demir Devri’nin Yeni Assur Dönemi, Helenistik ve Roma Devri’ne ait çanak çömlek parçaları ele geçmiştir7. Eski adı “Huzurina/ Hostra” olan Sultantepe’de, 1951–1953 yılları arasında, Prof. Dr. Seton Lloyd ve Nuri Gökçe tarafından yapılan kazılarda tespit edilen kerpiç mimari yapılar dışında, Helenistik ve Roma Devri kalıntılarına da rastlanılmıştır. Bu iki dönemin dışında, Demir Devri’nin Assur Dönemi’ne ait (MÖ 7.yüzyıl) yaklaşık 600 adet çivi yazılı tablet ele geçirilmiştir8. İçinde Gılgamış Destanı’na ait parçaların da yer aldığı bu çivi yazılı tabletler şu anda Anadolu Medeniyetleri Müzesinde muhafaza edilmektedir9. Harran yerleşiminden bildiğimiz Ay Tanrısı Sin’e ait hilal kabartması ve ortasında yuvarlak bir oyuğu olan büyük bir taş levha da Sultantepe’den ele geçen buluntular arasındadır10. Ayrıca, Demir Devri’nin Assur Dönemi’nde, Sultantepe sakinlerinin Mısır’dan ithal ettikleri, fildişinden süs eşyaları, seramik kaplar ve camdan koku şişeleri de ele geçmiştir11. Sultantepe Höyüğünde 1989 yılında Nurettin Yardımcı tarafından yapılan yüzey araştırmasında, Bakır Devri, Erken-Orta Tunç Devri, Demir Devri, Roma ve Bizans Devri’ne ait buluntulara rastlanmıştır